Приветствую Вас, Гость! Регистрация RSS

Турецкие Стихи

Воскресенье, 19.05.2024

A.Kadir Bilgin şiiri (2)
DÜŞMEK...
Ölüme düştü akşam 
tülbentten süzdüler bataklığı 
öksüz bir arı kuşu kaldı. 
Dalgaya düştü deniz 
unutup tuza döndü 
koynundaki balığı 
Maviye düştü kırlangıç kanadı 
bulutla oynuyor düşler 
ışık yokluğun öbür adı. 
Sevgi çağırınca düşmez 
savur umutlarını yele 
göğe yükselsinler hele.

DÜŞÜNCELER 
Pınarından özgürlüğün al bir yudum, 
Çek bir soluk rüzgarından sevdamızın 
Seni benden ne bu kapı, ne bu duvar ayıracak, 
Seni ne bu kara kara gelen ölüm. 
Al bir yudum pınarından özgürlüğün 
Rüzgarından sevdamızın çek bir soluk 
Gelir bir el kırar birgün kapıları 
Karanlığın bahçesinde açar gülüm. 
Seni benden ne bu kapı, ne bu duvar ayıracak 
Seni ne bu kara kara gelen ölüm.

ELLERİN 
Ellerimden çıkmıyor ellerinin izi 
Yalnizlik çalarken sirenlerini, 
Sensiz duygular da anlamsız 
Nasıl yığdın aramıza 
Bunca dağı ovayı denizi 
Ayaklarıma dolaşıyor gözyaşlarım 
Özlem yine dizi dizi 
Sular akmıyor 
Sevişmeler yakmıyor tenimizi. 
Ben hüzün avcısıyım bilirsin 
Bu yakınmalar kendime 
Sen üstüne alınma 
Yalnız da çoğaltırım gizi 
Gece beni çağırıyor bak 
Şimdi dalarım cadde sokak 
Yüreğimde gecikmiş boşluk 
Ellerimde ellerinin izi.

GİTTİN İÇİMDE KALDI AYRILIK 
Gittin 
Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin 
Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı 
Dudaklarımızda sıradan sözcükler 
Vedalaşmayı bile beceremedik 
Son bir bakış kaldı arkanda 
Kalabalığa karışan 
Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü 
Gittin. 
İçimde 
Yığınlarca kitap kaldı uçusan 
Sözcükler beynimin köşelerinden 
Çıkıp korkuttular gecelerimi 
Peşimden geldi gölgeler 
Aynalara bakamaz oldum 
Hiçbir oyun avutmadı beni 
Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı 
Içimde. 
Kaldı 
Yeni bir kent işkenceye hazır 
Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle 
Belleğimi silkeleyip anılardan 
Tik tak çaldın uzun zaman 
Alışamadım yarımlığa 
Düşlerimde intihar tutkuları 
Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk 
Kaldı. 
Ayrılık 
Çoğalarak giriyor günlerime 
Senden başka kim bilebilir 
Geçmişin dökümünü yaptığımı 
Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler 
Sonbahar hüznüne benziyor pencerede 
Artik konuk beklemeyen gözlerim 
Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı 
Ayrılık. 

İHTİYAÇ 
Bu akşam içimde
Tuhaf bir sıkıntı var
Dünyada sanki bir ben kalmışım.
Sanki herkes nerde keder varsa bırakmış
Ben nerde bulduysam toplamış almışım.
Önümde söğüt ağacı
Her zamanki haliyle, çaresiz
Havuzda su rahat
İnsanlar susmuş
Sessiz bir yağmur gibi başladı bende
Konuşmak ihtiyacı... 

RÜZGAR DA VAR 
Bütün rüzgarlara açıl 
Sana dokunan aşklar savrulsun 
Çölün kum tepelerine 
Yüreğinle uç 
Ve uçur dostlarını 
Göğün derinliğine 
Ara verme durmasın duygular 
Kanatlı beyaz at 
Aşsın bulutları birer birer 
Yitik değil yaşam 
Orada düşüncelerinde her şey var.

SANA GELİYORUM 
I. 
Benim sabah keyfim 
Yeni açmis bir gülü 
İnsanlarin gülücüklerine yerlestirmektir. 
II. 
Sana karli bir günde geleyim 
Saçımın beyazlığı ve paltomun ıslaklığıyla 
Üşüyen dudaklarımı ısıt, tenimi kurula 
Uzun bir şarkıda susalım farkında olmadan 
Sobanın çıtırtılarına dalalım 
Sana küçük törenlerimizde şarkı söyleyeyim 
İçki içelim güneşle başbaşa 
Saçlarına dokunan tarağın hışırtısını dinleyeyim 
Gözlerinin titreşimini yansıtsın aynalar 
Bir gece şelalesi gibi 
Damarlarıma akıp yankılan yüreğimde. 
III. 
Sana yağmurlu bir günde geleyim 
Parkta ıslanalım birlikte 
Gürültüler toprağın kokusunda erisin 
Kentin görüntüsü değişirken bulutlarla 
Duraksamadan parlayan gözlerin 
Ve ıslaklığınla sar beni 
En koyu kızıllığında dudaklarının 
Kıralım demir parmaklı pencereleri 
Önlerine ortanca saksıları yerleştirelim 
Ağız dolusu sobe diyelim dudaklarımıza. 
IV. 
Sana günesli bir günde geleyim 
Işıklı yollara halılar serelim 
Birlikte aşkınlığa yükselelim, 
Okyanus sularının ortasında altın kumsallarıyla 
Mücevher gibi parlayan adada, 
Ben hep iskeleye demir atmış 
Beyaz bir yelkenlinin düşünü gördüm 
Tuzlu dudaklarını yakmak için 
Sana kendi yaptığım güneşleri getireyim...

TUTSAĞIN OLMAZSAM 
- Özgürlük için - 
Tutsağın olmazsam senin 
Bu gece de tüm geceler gibi 
Kıyısız okyanuslara düşerim 
Dalgasız denizlere. 
Tutsağın olmazsam senin 
Kanayan kanatlarımla 
Enlemsiz boylamsız gezerim 
Ülkesiz atlaslarda. 
Tutsağın olmazsam senin 
Yaşadığım uçlar arasında 
Çılgınlığı ararım 
Sığamam küçük kalıplara. 
Tutsağın olmazsam senin 
Çıktığım yazılarda 
İsmini ve ismimi kazırım 
Duvarlara yanyana. 
Tutsağın olmazsam senin 
Yaşayamam 
Tutsak et beni 
Yoksa savaşamam.

Категория: Турецкие стихи (Türk şiiri) (22.10.2013)
Просмотров: 1072 | Рейтинг: 0.0/0