Приветствую Вас, Гость! Регистрация RSS

Турецкие Стихи

Воскресенье, 19.05.2024

Abdurrahim Karakoç (2)
BİTMEZ BİR GARİP HİKAYE 

Otuz yaz otuz kış aynı durakta 
Bekle babam bekle can mı dayanır. 
Kara yalanları beyaz kundakta 
Sakla babam sakla can mı dayanır. 

Her yanımız gurbet...hani ya sıla 
Ömür bitmez çile ölüm fasıla 
Günleri aylara ayları yıla 
Ekle babam ekle can mı dayanır. 

Çare say,çanak tut çağ zilletine 
Sarmaz mı umutlar,sarpa çetine 
Katır tırnağını gül niyetine 
Kokla babam kokla can mı dayanır. 

Nimetler kurnaza ülkü mazluma 
Cehennem ettiler mülkü mazluma 
Aldatıp her çeşit mülkü mazluma 
Yükle babam yükle can mı dayanır. 

Bedavacı çomak soksun davana 
Arı çıksın sinek girsin kovana 
Giden kussun gelen kussun divana 
Pakla babam pakla can mı dayanır.

BU ÇAĞRI SANADIR 

Bir damla SU gönder bana 
Eğer gönderebilirsen 
Ana sütü gibi tertemiz olsun 
Bir damlası Karadeniz 
Bir damlası Akdeniz olsun 

Bir avuç TOPRAK gönder bana 
Edirne koksun, Ağrı koksun 
Her zerresi burcu burcu 
Türkiye koksun 
Anadolu?dan çağrı koksun 

Bir dilim EKMEK gönder bana 
Yiyince lezzetini hissedeyim 
Bereketini hissedeyim 
Köy köy, tarla tarla 
Memleketimi hissedeyim 

Bir demet ÇİÇEK gönder bana 
Renkleri; 
Sarı, kırmızı, beyaz ve mavi olsun 
Râyihâsı, estetiği 
semâvi olsun 

Bir tutam SEVDA gönder bana 
Veysel Garani?nin, Yunus Emre?nin 
Sevdasından olsun 
Mevlâna?nın Mevlâ?sından olsun 
Sevdâların hasından olsun 

Bir RÜYA gönder bana 
Yürürken, otururken 
Güneşi, Ayı seyredeyim 
Aradan kalksın tüm duvarlar 
Mâverâyı seyredeyim 

Bir damla ALINTERİ gönder bana 
Yazdığın ŞİİRLERİ gönder bana 
Okumaya ihtiyacım var... 

BU DÜNYA KİMİN DÜNYASI
Yol üstünde biten çalı
Bu dünya kimin dünyası?
Ak çiçekli ayva dalı
Bu dünya kimin dünyası?
Gediklerde esen poyraz,
Yaprakları dalda koymaz
Gözler doysa gönül doymaz
Bu dünya kimin dünyası?
Her gün eski her gün yeni
Tükenmez gidip geleni
Canevimden vurdu beni
Bu dünya kimin dünyası?
Kar yağar kaybolur izler
Her nakış binbir sır gizler
Ufuklara dalan gözler
Bu dünya kimin dünyası?
Toprak basar kucağına
Güneş çeker sıcağına
Atar derdin ocağına...
Bu dünya kimin dünyası?

BULDUKTAN SONRA ARAMA 

Omuzumda sevda yükü 
Yollarda Seni aradım. 
Beste beste, türkü türkü 
Tellerde Seni aradım. 

Girdim yeşilden sarıya 
Sordum ölüye, diriye 
Çiçeği verdim arıya 
Ballarda Seni aradım. 

Aşk yalımı girdi cana 
Gönlüm döndü gülistana 
Gece-gündüz yana yana 
Küllerde Seni aradım. 

Yorulup demedim, yeter 
Hasretin gözümde tüter 
Keremden, Mecnundan beter 
Çöllerde Seni aradım. 

Bahçem çiçek, bağım gazel 
Birleşir ebedle, ezel 
Ayırmadım çirkin, güzel 
Kullarda Seni aradım. 

Ulaşmak için rahmete 
Katlandım binbir zahmete 
Karışıp söze, sohbete 
Dillerde Seni aradım. 

ÇALIŞ DERLER 

Çalış derler ayak, bağlı el bağlı 
Konuş derler, dudak bağlı, dil bağlı 
Kalk git derler, kapı bağlı, yol bağlı 
Kalmak istiyorsun bırakmıyorlar 

Aydınlık ararsın hergün her yerde 
Çekerler önüne yedi kat perde 
Zulüm kimden gelir, adalet nerde? 
Bilmek istiyorsun bırakmıyorlar 

Yıllar boyu uykuların bölündü 
Uçacakken kanatların yolundu 
Hayat hakkın vardı elden alındı 
Ölmek istiyorsun bırakmıyorlar 

DEMEDİ DEME
Korkuyorum belki yarın geç olur 
Geleceksen bir gün önce gel sene. 
Yaralıya yol gözlemek güç olur 
Geleceksen bir gün önce gelsene. 
Kar yağar, çığ düşer yollar açılmaz. 
Seller iner derelerden geçilmez 
Senet yoktur ömre vade biçilmez 
Geleceksen bir gün önce gelsene. 
Can kuşu kafeste durmaz demişler 
Kaçan kuş kafese girmez demişler 
Son pişmanlık fayda vermez demişler 
Geleceksen bir gün önce gelsene.

DERTLEŞME 

Sırtımıza cümle derdi belayı 
Sizin için aldık sizden ne haber? 
Senelerce uykuları rüyayı; 
Sizin için böldük sizden ne haber? 

'Nemize ne,aman bırak' demedik; 
Otuz alıp onbeş verek demedik 
Hava kışlı,yollar ırak demedik 
Sizin için geldik,sizden ne haber? 

Aşk ile doldurduk gönül tasını 
Tavuğunuz ölse çektik yasını 
Zalimlere karşı cenk havasını 
Sizin için çaldık,sizden ne haber? 

Durup da 'bize ne' demedik bir gün 
Korkmadık,yılmadık,düşmedik yorgun. 
Sıra sıra hapis,kitlece sürgün; 
Sizin için olduk,sizden ne haber? 

İçkiye,kadına,rütbeye şana 
Tenezzül etmedik,malum cihana 
Bunların cümlesi kalsın bir yana; 
Sizin için öldük sizden ne haber? 

DOSTA DOĞRU 
İçimde uzayan her yol 
Çıkar gider dosta doğru 
Menekşe, nergis, ıtır, gül 
Kokar gider dosta doğru 
Zamanım yoğrulur gamla 
Birleşir sabah akşamla 
Ilık kanım damla damla 
Akar gider dosta doğru 
Gel bende gör, sen gel beni 
Durduramaz engel beni 
Görmediğim bir el beni 
Çeker gider dosta doğru 
Beynim fırın, bağrım tandır 
Yanarım hayli zamandır 
Sevgim bir yavru ceylandır 
Çeker gider dosta doğru 
Ne saklarım ne gizlerim 
Yalnızca onu özlerim 
Tabutta bile gozlerim 
Bakar gider dosta doğru 

DÖNÜŞ 

Bunca yıldır bir hiçliğe 
Gittim sana geliyorum 
Yeter artık döne döne 
Bittim sana geliyorum 

Durdum ve düşündüm demin 
Baktım bu yol daha emin 
Ayrılmaya bin yemin 
Ettim sana geliyorum 

Gözüm yaşlı gönlüm garip 
Yalvarayım dedim varıp 
Benliği benden çıkarıp 
Attım sana geliyorum 

Aşk tokmağı değdi örse 
Durmam gayri dünya dursa 
Dünden kalma neyim varsa 
Sattım sana geliyorum 

Bıraktım öfkeyi kini 
Oldum bir rahmet ekini 
Seni sevmenin zevkini 
Tattım sana geliyorum 

DUYDUN MU? 

Karagözlüm, kavuşmayı beklerken, 
Ayrılığın vakti geldi, duydun mu? 
Beraberce diktiğimiz çiçekler 
Açılmadan önce soldu, duydun mu? 
İçimde acıdan ırmaklar çağlar; 
Gözlerim yaş dolu, gönlüm kan ağlar. 
Tatlı hatıralar, sıcak sevdalar 
Hakikatsiz rüya oldu, duydun mu? 
Kara talih ile olunmaz yarış; 
Eğer küskün isen gitmeden barış 
Belki son ayrılık, belki son görüş 
Kavlimiz yarıda kaldı, duydun mu? 
Çok olur dağların karı-kıcısı, 
Böyle imiş alnımızın yazısı 
Bu mevsimsiz ayrılığın acısı... 
Ok vurdu sinemi deldi, duydun mu? 
Karakoç?um, kalbim yara, dilim lâl... 
Ömrümün ufkunu sardı bir melâl 
Beslediğim umut, kurduğum hayal 
İçime ateşler saldı, duydun mu? 

DÜN GECE 

Çelik testereyle kestim suları 
Yıkadım duvara astım suları... 
Düşümde düşüme girdim dün gece 

Buluta yaslandım ışığı tuttum. 
Seni hatırladım, seni unuttum 
Kendimi kendime sordum dün gece 

Topladım yolları eyledim yumak 
Musalladan gayri görmedim durak... 
Durmadan düşünüp durdum dün gece 

Toprağı boyadım otlar ağladı 
Oturdum kalkmadım atlar ağladı... 
Tuttum yorgunluğu yordum dün gece 

Dertler gecikince gidip yokladım 
Yırtık bohçalarda umut sakladım 
Kırgınlık bağını kırdım dün gece 

Şişelerde mahkum çiçek kokusu 
Yağdı yüreğime renk renk korkusu... 
Yok yere yokluğu vurdum dün gece 

Ay doğdu gölgeler çöktü üstüme 
Hicran alev alev aktı üstüme. 
Gözümü yollarda gördüm dün gece 

Aydınlığa koştum karanlık çıktı 
Her sevgi, her vefa bir anlık çıktı... 
Güç-bela ben bana vardım dün gece 

Dosta şiir yazdım "hatıra" dedim 
Belki bir dost gele otura dedim 
Gönlümü toprağa serdim dün gece 

EY CAN 

Ben sabit şeyleri sevmem ey can 
Sen 
Eğer beni dinlersen 
Çağlayan ırmak ol... 
Ve gönül gönderine çekilmiş 
Nazlı nazlı dalgalanan 
Bayrak ol... 

Ben karanlığı hiç sevmem ey can 
Vaktin her saatinde 
Her zaman 
Ağaran şafak ol... 
Güneş ışıklarıyla ürperen çiçek 
Seher yeliyle ırgalanan 
Yaprak ol... 

Ben bulanıklığı sevmem ey can 
Sen 
Yayla pınarlarından akan 
Sulardan berrak ol... 
Göl olma, gölet olma, baraj olma 
Kaynak ol... 

Ben uykuları da sevmem ey can 
Uykulardan uzak ol... 
Kış günü karları yarıp çıkan 
Beyaz bir gül 
Mavi bir zambak ol... 

Ben zaafları da sevmem ey can 
Hakikatleri sarıp-sarmalayan 
Zaaflardan ırak ol... 
Geri dur geri dur ey can 
Nefret sarayındaki sultanlıktan 
İlim ocağında çırak ol... 

Sana tavsiyemdir ey can 
Zalimlerin boynunda süslü kravat olacağına 
Var bir garip ölünün üstünde 
Kefen ol... 
Kimsesiz gelinlerin yüzünde 
Duvak ol... 

SEN
Sen: Çamlı dağlarda ağaran şafak...
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak
Sen: Umut kaynağı, alınterisin...
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş..
Sen: Yeşil ekinsin, sen beyaz gülüş
Sen: Mavi denizsin sise bürünmüş
Sen: Sevda sırrının düğümlerisin
Sen: Her güzelliğin canlı sergisi
Sen: Kalp yarasının emin sargısı
Sen: Benim dileğim hakkın vergisi
Sen: Gönlüme saklı aşk hançerisin.
Sen: Koyu gölgesin ,yaz sıcağında
Sen: Olgun meyvesin dal kucağında
Sen: Korsun alevsin aşk ocağında
Sen: Gadir Allah'ın şaheserisin
Sen: "Ben"sin, gel gör ki ben "sen " değilim
Sen: Benim düşüncem, ruhum ve dilim
Sen: Benim gözlerim, ayağım, elim..
Emin ol, sen bana benden berisin
Категория: Турецкие стихи (Türk şiiri) (22.10.2013)
Просмотров: 1429 | Рейтинг: 0.0/0